Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin kabul
edildiği gün olan 20 Kasım günü, her yıl Dünya Çocuk Hakları Günü olarak
anılıyor.
BM Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni 1990
yılında kabul eden ve 1995 yılında yürürlüğü koyan Türkiye’nin, Kürd
çocuklarının anadil ile eğitim ve kültürel haklarından yoksun kalması için,
Sözleşme’nin ilgili maddelerine koyduğu çekinceler devam ediyor.
Çocuklar Sözleşme’nin üzerinden bunca yıl geçmesine karşın, ucuz
işgücü olarak kullanılıyorlar, eğitimden uzaklaşarak tarlalarda, işyerlerinde
düşük ücretle çalıştırılıyorlar.
Eğitim, sağlık ve öteki toplumsal alanlarda büyük bir
eşitsizliğin yaşandığı Türkiye’de çocuk tacizleri, kız çocuklarının erken yaşta
evlendirilmeleri devam ediyor, bazı dini şahsiyetler ve kurumlar da bu işe
cevaz veren açıklamalar yapıyorlar.
Kürd çocuklar tüm bu haksızlıklar ve baskıların yanı sıra
iktidarların uygulayageldikleri asimilasyon politikalarının temel hedefi.
Anadil eğitim hakkından yoksunlar.
Türk devletinin Kürd sorununu şiddet temelinde çözme
politikasının ürünü olan kirli savaş ve zorla göç ettirme politikasının en
büyük kurbanları Kürd çocuklardır.
Kürd çocuklar sadece devletin güvenlik güçlerinin değil, sık
sık gerillaların saldırısına uğruyorlar; uluslararası yasalara aykırı bir
biçimde silahaltına alınıyorlar.
Kürd çocuklar sadece çatışmalarda değil oyun oynarken, okula
giderken de ölüyorlar; öldürülüyorlar. Polis ve jandarmanın kullandığı zırhlı
araçların çarpması sonucu can veriyorlar.
Düzenlenen “kaza” raporlarında ise çocuklar kusurlu
bulunuyor, Kürd çocuklarının ölümüne neden olan emniyet mensupları ise serbestçe
dolaşıyorlar.
Üzerinden bunca zaman geçmesine rağmen, uğur Kaymaz’ı, Ceylan
Önkolu öldüren emniyet mensuplarının, Roboski’de aralarında çocukların da bulunduğu
kafileyi bombalayanlar ve emri verenlerin kimlikleri henüz tespit edilmedi!
Türkiye’de emniyet elemanları söz konusu olduğunda hukuk
normu haline gelen cezasızlık politikasının başta gelen kurbanları çocuklardır.
PSK Uluslararası Çocuk Hakları gününde çocuklarımızın özgür
ve mutlu geleceği için yurtsever siyasi güçleri, sivil toplum kuruluşlarını el
ele verip mücadele etmeye çağırır.
Kürdçenin eğitim dili olması için, Türk devletinin Birleşmiş
Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi ve öteki anlaşmalara koyduğu
çekinceleri geri alması için mücadele acil görev olarak önümüzde duruyor.
Bu mücadelede tüm duyarlı çevreleri el ele vermeye çağırıyoruz.
20 Kasım 2021
PSK-Kürdistan Sosyalist Partisi
Basın Bürosu